İspanya'nın başkenti ve Avrupa Birliğinin ikinci en büyük başkenti Madrid'teyiz!Pek çok kişi için Barselona İstanbul,Madrid Ankara'dır.Benim için de öyle diyebilirim ( haksızlık etmeyelim Ankara'dan daha düzenli ve tarihi bir şehirdeyiz.) Bu benzetmenin ana nedeni ,Madrid'te deniz olmaması ve daha diplomatik bir havasının olması.Eminim ki kimse bu benzetmeyi Ankara ya da Madrid'i sevmediği için yapmıyor.
İspanya genel olarak sıcak iklime ve insanlara sahip bir ülke,sevmemek için tek nedeniniz kapkaççılar olabilir.Barselona kadar çok olmasa da Madrid'te de kapkaç,el çabukluğu en önemli sorun.Seyahat sırasında çanta ve özel eşyalara ekstra dikkat etmek lazım.Durun hemen korkmayın girişte hemen bu bilgiyi verdim diye seyahat etmiycez anlamına gelmiyor!Seyahatin türlü cilvesinden biri bu konu ancak biz gibi Türkiye'de harmanlanmış insanlar için bence bir sorun değil.Hangimiz otobüste yolda giderken aklımız cüzdanımızda olmadan dolanıyoruz ki!İspanya için de az biraz daha dikkatli olmanız yeterli.
Gelelim havasına suyuna;Madrid deniz seviyesinden oldukça yüksek ( sanırım Avrupanın en yüksek başkenti) o nedenle de iklim diğer İspanya şehirlerine göre daha farklı. Kış aylarında yağmur alan soğuk havayı da hissedebildiğiniz bir şehir.Madrid’e gitmek için en ideal dönem ilkbahar ve yaz ayları olsa da fazla sıcaktan bunalanlardansanız, eylül ve ekim aylarını tercih edebilirsiniz. Madrid’i keyifle gezmek isterseniz, en az 4-5 günlük bir plan yapabilirsiniz.
Madrid'te bulunan tek havaalanı Adolfo Suárez Madrid-Barajas havaalanı.4 terminali olan havalimanına iniş yaptığınızda otobüs, metro ve taksi kullanarak şehir merkezine ulaşabilirsiniz.
Detaylı bilgi için ;
Şehir içi ulaşımdan bahsedecek olursak (ben hemen hiç kullanmadım diyebilirim ) ;
Metro/tramway/otobüs :Tek bilet :1,5 -2 Eur 10'lu bilet :12,20 Eur
,
Havaalanından Şehre ulaşım için tek yön :5 Eur
Madrid'te on önemli caddenin buluştuğu ve her şeyin merkezi olan Puerto del Sol meydanı etrafında konaklamak mantıklı bir seçenek olabilir.(2 ziyaretimde de ben bu noktayı tercih ettim ve çoğunlukla yürüyerek şehri gezebildim) Burası tam bir turist meydanı, yeme-içme alışveriş ve konaklama gibi birçok ihtiyacınızı giderebilirsiniz.(Yeme-İçme için biraz daha meydandan uzaklaşmanızı öneririm ki yeme-içme rehberinde önerilerim olacak)
Öncelikle dünyanın en önemli müzelerinden birkaçını içinde bulunduran bir şehri gezeceğinizi söylemeliyim.Bu rehberde çokça müze adı geçecek şimdiden hazırlıklı olunuz.Ben şehirleri bölgelere ayırıp öncelikle olmazsa olmaz noktarları gezip, son gün ise kendimi şehrin sokaklarında plansız dolaşmaya bırakmayı tercih ediyorum.Bu rehbere de öncelikle " buralara zaten gideceksiniz " noktaları ile başlayalım.
Madrid'in kalbi desem yeter mi, bilemedim.Gündüz ayrı gece ayrı kalabalık bir meydan.Madrid'in simgesi çilek ağacına tırmanan ayı heykeli,Kral III. Carlos'un at üstündeki heykeli ve 0 km merkez taşının bulunduğu meydanda aynı zamanda ünlü markaların yer aldığı alışveriş merkezlerini ve dükkanları da görebilirsiniz.Görmek isteyeceğiniz heryere yakın olan bu meydandan gün içinde bir kaç kez geçersiniz.Gece hayatı ve restoranlar için de yine bu meydan etrafında olacaksınız,yani bu meydan Madrid gezisi sonrası aklınızda en çok kalacak yer!
Adres:Prta del Sol, s/n, Centro, 28013 Madrid, İspanya
Oso y Madroño heykeli Madrid'deki Puerta del Sol Meydanında bulunan ünlü bronz heykeldir. Antonio Navarro Santafé tarafından yapılan heykel Kocayemiş ağacından yemiş yiyen bir ayıyı tasvirler.Eser 10 Şubat 1967 de açılmıştır,Madrid Belediyesi tarafından yaptırılan eser kentin ve ülkenin tarihindeki sembollerden esinlenmiştir. Ayağa kalkmış yemiş yiyen ayı simgesinin kökeni 13. yüzyıl İspanyol İmparatorluğu'na kadar gitmektedir. Simgenin Orta Çağ'da doğduğu sanılmaktadır. Antik Roma'daki eserlere benzeyen doğurganlık simgesi olan dişi ayıyı simgeleyen heykelin özellikle Picos de Europa Dağlarındaki ayılara ithafen yapıldığı söylenmektedir. Bir diğer söylentiye göre ise aynı bölgede yakalanarak II. Felipe döneminde başkentteki Casa del Retiro'ya getirilen bir ayıya atfen simgeleştirildiği düşünülmektedir.Kocayemiş ağacının ise başkent olmadan önce Madrid etrafında bulunan ağaçları ve bu ağaçların kliseden halka geçişini simgelediği söylentiler arasında.Yaklaşık 4 metre yüksekliğinde ve 4 ton ağırlığındaki bronz heykel önceden Calle Carmen girişindeyken çevredeki caddelerin araç trafiğine kapatılmasıyla beraber günümüzdeki yerine taşınmıştır. (Çok büyük bir heykel beklemeyiniz meydan içinde fark etmeyebilirsiniz.Meydanın Grand Via tarafından girişinde metro duraklarının arkasında kalıyor)
Adres:Prta del Sol, 1, Centro, 28013 Madrid, İspanya
Meydanlarda otur şehri dinle!
Paela dene!
Yorulana kadar Müze gez.
Parklarda piknik yap!
Tarihi bir restoranda yemek ye!
Flamenko gösterisi izle!
Futbol maçı izle!
Madrid'in ana meydanı aynı zamanda en güzel meydanıdır, Plaza Mayor tarihi binalarla çevrili dikdörtgen şeklinde bir meydandır. Plaza Felipe II döneminde inşa edilmiş ve 1560'larda Juan de Herrera tarafından tasarlanmıştır. Felipe III, 1620'deki açılışından önce meydana son rötuşları yaptı ve birkaç yangının ardından meydan 1853'te Juan de Villanova tarafından tamamlandı. Plaza Mayor, şehir merkezinde stratejik bir konuma sahiptir ve bu da ona şehir pazarı, boğa güreşi arenası, infaz alanı, taç giyme töreni alanı ve hatta Engizisyon duruşmalarının yapıldığı yer rolünü kazandırmıştır. Meydanın geçmişteki pek çok işlevi ve tanık olduğu tarihi olaylar, yıllar içinde meydana bu ismin verilmesinde katkı sağlamıştır. Plaza del Arrabal, Plaza de la Republica ve Plaza Real olarak adlandırıldı. İspanya İç Savaşı'ndan sonra bugünkü adını Plaza Mayor almıştır. 129 metreye 94 metre ölçülerindeki plazanın dokuz girişi bulunuyor. Plaza binaları üç katlı olup meydana bakan toplam 237 balkona sahiptir. Şu anda kültürel etkinlikler için kullanılan Casa de la Panaderia (Fırın Evi) dışındaki binaların çoğu konut niteliğindedir. Meydanı çevreleyen pasajların altında restoran ve kafelerin yanı sıra şarap barları ve tapas barları da bulacaksınız. Meydanın ortasında Giovanni de Bologna tarafından 1616 yılında yapılan Kral III. Felipe'nin bronz heykeli bulunmaktadır.
Detaylı bilgi için;
Adres:Pl. Mayor, Centro, 28012 Madrid, İspanya
Madrid Kraliyet Sarayı, bir Mağribi kalesi olan eski Alcazar kalesinin yerine inşa edilmiştir. Burası şehrin en büyük binası ve Batı Avrupa'nın en büyük kraliyet sarayıdır. Plaza de Oriente Meydanı'nın yanında yer almaktadır. Kale ilk olarak Filippo Juvarra tarafından 3.000 saray mensubundan oluşan V. Felipe'nin sarayı için tasarlandı. Burada yaşayan ilk kraliyet üyesi Carlos III'tü. Saray o zamandan bu yana kraliyet ikametgahı olmaya devam etti ve bugün kraliyet ailesi artık burada yaşamasa da hala resmi ikametgahtır. İnşaat projesi 1737'de Juan Bautista Sacchetti tarafından başlatıldı ve daha sonra Francisco Sabatini ve Ventura Rodriguez devraldı ve proje 1764'te tamamlandı. Bina, Puerta del Principe kapısından erişilen merkezi bir avluya sahip kare bir kat planına sahip. doğu tarafı. Binanın geçit töreni alanına bakan galerileri vardır. Saray kompleksi, saray bahçeleri olan Sabatini ve Campo del Moro Bahçelerini içerir. Sarayın iç kısmı pek çok önemli özelliğe sahiptir ve değerli dönem mobilyaları ve sanat eserleri ile dekore edilmiş ve döşenmiştir. Ana merdiven 70 basamaklıdır ve Sabatini tarafından tasarlanmıştır. Taht Salonu'nun tavanında Tiepolo imzalı çarpıcı bir duvar resmi vardır ve Halberdiers Salonu bir zamanlar III. Carlos'un özel odasıydı. Kraliyet Kimyagerinde La Granja Fabrikası tarafından yapılmış seramik kaplar, Kraliyet Şapeli'nde ise Antonio Stradivari tarafından yapılmış antika yaylı çalgılar koleksiyonu bulunmaktadır. Kraliyet Cephaneliği'nde geçmişi 13. yüzyıla kadar uzanan geniş bir silah ve zırh koleksiyonu görebilirsiniz. Resim Galerisi'nde Caravaggio'nun Vaftizci Yahya'nın Başı ile Salome ve Luis Morales'in Çocuklu Bakire tablosu gibi değerli tablolar bulunmaktadır. Ayrıca Goya, El Greco, Velazquez, Sorolla, Mengs, Rubens, Giordano ve Juan de Flandes'in tabloları da var. Dikkate değer diğer odalar Kraliyet Muhafızları Odası, Kraliyet Kütüphanesi, Aynalar Salonu ve Sütunlar Odası'dır. Ziyaretçiler rehberli saray turuna katılabilir. Nöbetçi Değişimi her Çarşamba öğlen 12'de Puerta del Principe'de yapılır, ancak Temmuz, Ağustos veya Eylül aylarında tören yapılmaz.
Detaylı bilgi için;
Adres:Calle Bailén, 4, 28013 Madrid, Spain
Madrid'in katedrali, Bailen Caddesi'ndeki Kraliyet Sarayı'nın bitişiğindedir; Madrid Roma Katolik Başpiskoposluğunun merkezidir. 1561'de Kral II. Filipe, İspanya'nın başkentini Toledo'dan Madrid'e taşıdı ve yeni başkentin büyük bir ibadet yerine ihtiyacı vardı. Madrid'in ilk caminin eski yerinde inşaat 1879'da başladı. Katedral, Madrid'in koruyucu azizi Santa Maria de la Almudena'ya adanmıştır ve adını almıştır. Gotik canlandırma yapısı Francisco de Cubas tarafından tasarlandı, ancak ülkenin İç Savaşı sırasında inşaatta yaşanan bir duraklamanın ardından tasarım, Barok dış cepheyi ekleyen Fernando Chueca tarafından devralındı. Sonunda katedral 1993 yılında tamamlandı. Güzel kilise 104 metre uzunluğunda ve 76 metre genişliğindedir. Almudena Meryem Ana'nın 16. yüzyıldan kalma bir görüntüsünü görebileceğiniz neo-Romanesk bir mezar bulunmaktadır. Ziyaretçiler kilisenin kutsal bölümündeki ve Bölüm Salonundaki mozaikleri görebilirler. Kubbeye çıkıp şehrin manzarasını görmek mümkün. İç mekan parlak renk patlamalarıyla aydınlıktır. Avrupa için katedral oldukça modern ve süssüz. İç mekandaki modern unsurlar arasında çağdaş sanatçıların heykelleri ve popüler sanat olarak adlandırılan canlı vitray pencereler yer alıyor. Dış tarafta katedrali kutsayan Papa II. John-Paul'un bir heykeli var. Yapının tarihi ve Madrid başpiskoposluğu hakkında bilgi edinebileceğiniz bir katedral müzesi bulunmaktadır.
Detaylı bilgi için;
Adres:10 Calle Bailen, on corner of Mayor Street, Madrid, Spain
Büyük Aziz Francis Bazilikası, 1760 yılında III. Carlos döneminde inşa edilmiştir. Katedralin, Aziz Francis'in 1217'de Fransisken manastırını kurduğu yerde olduğu düşünülüyor. Roma Katolik kilisesi La Latina mahallesinde bulunuyor ve Plaza de San Francisco'ya bakıyor. Neoklasik katedral Francisco Cabeza tarafından tasarlandı, ancak daha sonra Antonio Plo tarafından geliştirildi ve sonunda tamamlandığında Francesco Sabatini'nin yönetimine geçti. Etkileyici yapı, 33 metre genişliğinde ve 58 metre yüksekliğinde olup dünyanın 4'üncü, İspanya'nın ise en büyük kubbesine sahiptir. Kubbenin içinde inanılmaz freskler var ve kubbenin tabanında 12 havarinin ahşap heykelleri var. İç mekan, her biri birbirinden güzel şapellerle çevrili yuvarlak bir nefe sahiptir. Her şapel farklı tarzda dekore edilmiş ancak en dikkat çekici olanı Goya'nın fresklerini görebileceğiniz San Bernardino de Siena Şapeli. Freskteki karakterlerden birinin sanatçının otoportresi olduğu düşünülüyor. Kilisede Zurbaran'ın bir tablosu da dahil olmak üzere çok sayıda değerli sanat eseri bulunmaktadır. Katedralde, koro tezgahları ve kilisenin Casa Juan Guas tarafından oyulmuş yedi kapısı da dahil olmak üzere bazı karmaşık ahşap oyma mobilyalar bulunmaktadır. Katedral, ülkenin en ünlü sanatçılarının ve politikacılarının çoğunun son dinlenme yeridir. Kiliseyi ziyaret ederken rehberli bir tura (İspanyolca) katılabilir veya kamu hizmetleri sırasında ziyaret edebilirsiniz.
Detaylı bilgi için;
Adres:Calle San Buenaventura, 1, 28005 Madrid, Spain
Debod Tapınağı, tanrılar Amon ve İsis'e adanmış otantik bir Mısır tapınağıdır. Tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanıyor ve 1960 yılına kadar Mısır'da duruyordu. Aswan Barajı inşaat halindeyken tapınağın ve diğer anıtların taşınması gerekiyordu. UNESCO'nun talebi üzerine dünyanın diğer ülkelerindeki birçok antik anıt için yeni evler bulundu. Mısır hükümeti bu tapınağı 1968 yılında İspanya'ya hediye etti. Tapınak titizlikle taş taş sökülerek deniz yoluyla Valensiya'ya nakledildi. Oradan Madrid'e olan yolculuğun geri kalanını trenle gerçekleştirdi. Dikkatli bir şekilde yeniden inşa edildikten sonra tapınak 1972'de açıldı. Tapınak, Plaza de Espana'nın yakınında yer alır ve yansıtıcı bir havuz ve Cuartel de la Montana Parkı'nın yeşil park alanıyla çevrilidir. Alandaki sergilerde tapınağın öyküsünü anlatmak için fotoğraflar, modeller ve görsel-işitsel projeksiyonlar kullanılıyor. Tapınak, Mısır'daki orijinal haliyle, doğu-batı ekseninde, tapınağa giden iki taş geçitle hizalanarak yerleştirildi. Tapınağın ilginç özelliklerinden biri de taş üzerindeki karmaşık kabartma hiyeroglif oymalardır. Siteyi bağımsız olarak ziyaret edebilir veya Cumartesi 11:30-12:30 arasında rehberli bir tura katılabilirsiniz.
Detaylı bilgi için;
Adres:Calle de Ferraz, s/n, 20008 Madrid, Spain
Madrid'deki Alcala Kapısı, Calle de Alcala'yı kapsayan Plaza de la Independencia'nın merkezinde yer alır; ancak burası orijinal konumu değildi. Kapı, şehrin doğu girişinde bulunan 16. yüzyıldan kalma kapının yerine yaptırılmıştır. Yeni kapı, Aragon'a giden ve kralın şehre girdiği kapının önemine uygun olarak daha büyük ve daha ayrıntılı olacaktı. Yapımına 1764 yılında Kral III. Carlos döneminde başlanmış ve 1764 yılında tamamlanmıştır. Kraliyet Sarayı ile Madrid Şehir Turu Hattı Atla, Puerta de Alcala'yı ve onun büyüleyici kültürünü tanımanın mükemmel bir yolunu sunar.
Adres:Plaza de la Independencia, 10, 28001 Madrid, Spain
1904 yılında bu bina telefon ve telgraf şirketinin yanı sıra ana postaneyi de barındıracak şekilde inşa edildi. Antonio Palacios ve Joaquin Otamendi tarafından tasarlandı ve kale benzeri eklektik Neo-Gotik, modern, rönesans ve barok tarza sahip. Mimarlar, bina içinde zemin kattan üst katın tavanına kadar açık alanlara izin veren çelik çerçeve teknolojisi kullandı. Bu, beyaz duvarlardan yansıyan binanın her yerine doğal ışık sağlar. Bina tarzı o dönemde ABD'deki hakim mimari tarzlardan
etkilenmişti. Bina, Plaza de Cibeles'te yer almaktadır ve kavisli cephesinde birçok kartuş, pilaster ve bir dizi kule üzerinde farklı yüksekliklerde Gotik tarzda zirveler bulunmaktadır. Binanın girişinde büyük mermer merdivenler bulunmaktadır. Binanın iç kısmında vitray tavanlar ve mitolojik figürlerin heykelleri bulunmaktadır. Uzun beyaz mermer sütunlar var ve hem iç hem de dış kısım bir katedrali andırıyor. 2007 yılında bina Belediye Binasına ev sahipliği yaptı. Binanın içinde, binanın tarihi ve inşaat sırasında çevrede bulunan sanat eserleri ile ilgili kültürel kalıntıların ve eserlerin bulunduğu bir müze bulunmaktadır. 2 € karşılığında şehrin muhteşem manzarasını görmek için binanın çatı katını ziyaret edebilirsiniz.
Detaylı bilgi için;
Adres:Plaza Cibeles, 1, 28014 Madrid, Spain
Madrid'deki bu müzenin 13. yüzyıldan 20. yüzyılın sonlarına kadar uzanan 1.000 parçalık sanat koleksiyonu, o dönemin tüm türlerini kapsıyor; sanat dünyanın dört bir yanından geliyor ancak ağırlıklı olarak Avrupalı sanatçıların eseri. Müze, Madrid'in Altın Üçgen müzelerinde 1806 yılında inşa edilmiş neo-klasik bir evde yer almaktadır. Koleksiyon 3 katta sergileniyor; en eski sanat eserleri en üst katta, en çağdaş parçalar ise en alt katta yer alıyor. Müzede neredeyse tüm önde gelen
sanatçıların temsil edildiği müze, sanat tarihine, sanatçılara ve sanat türlerine dair harika bir genel bakış sunuyor. Avrupa sanatının evrimi bu birinci sınıf müzede görülebilir. Koleksiyon Baron Heinrich Thyssen-Bornemisza ve oğlu tarafından toplandı. Özel koleksiyonları İspanya'nın başkentindeki müze için 350 milyon dolara satın alındı ve değeri yaklaşık 1 milyar dolar. Öne çıkanlar arasında Van Eyck'in Müjde İkili Tablosu; Our Lady of the Dry Tree, Petrus Christus ve Holbein'in Henry VIII portresi. Diğer önemli başyapıtlar Rubens'in Venüs'ün Tuvaleti ve Rembrandt'ın Otoportresi'dir. Empresyonist tablolar arasında Degas'nın Sallanan Dansçısı, Cezanne'ın Bir Çiftçinin Portresi ve Van Gogh'un birkaç tablosu yer alıyor. 20. yüzyıl eserleri arasında Picasso'nun Klarnetli Adam ve Aynalı Harlequin yer alıyor. Miro, Dali, Bacon, Pollock (Kahverengi ve Gümüş I) ve Edward Hopper'ın Otel Odası'nın tabloları var. Temsil edilen diğer sanatçılar arasında Murillo, Jose de Ribera, Caravaggio, El Greco, Lucas Van Valckenberch, Constable, Monet, Sisley, Renoir, Edvard Munch, Matisse, Modigliani, Toulouse-Lautrec, Gauguin, Chagall, Henry Moore, Pissarro ve Degas yer alıyor. Canaletto ve Zurbaran. Gördüğünüz gibi, temsil edilmeyen tanınmış bir sanatçı neredeyse yok.
Detaylı bilgi için;
Adres:Palacio de Villahermosa, Paseo Prado, 8, 28014 Madrid, Spain
Retiro Park, Madrid'in ana yeşil akciğeridir ve şehrin en büyük parklarından biridir. Parkın tam adı Parque del Buen Retiro veya Park of the Pleasant Retreat'tir. Park 1,4 km²'lik bir alanı kaplamaktadır ve Prado Müzesi gibi şehrin başlıca turistik mekanlarıyla çevrilidir. Felipe II döneminde bölge, kraliyet ailesi için kentsel yaşamdan kaçış olarak kullanılmış.Daha sonra kraliyet lojmanları özel etkinlikler, tiyatro gösterileri, boğa güreşleri ve partiler için bir saraya dönüştürülmüş. Parkta sanat sergilerini görebileceğiniz Casa de Vacas gibi birçok yapı var; Kristal Saray ve Velasquez Sarayı. Parkta Fransız tarzı "parter" tarzında tasarlanmış bir alan bulunmaktadır, bu bahçenin bölümleri şehrin en eski sedir ağaçlarıyla bölünmüştür. Ziyaretçiler Paseo de la Arjantin'de veya İspanyol Krallarının heykellerinin sıralandığı Heykel Yürüyüşü'nde gezinebilir; heykellerin tarihi 1700'lü yıllara kadar uzanmaktadır. Parktaki dinlence olanakları arasında gölde kayıkla gezmek, at arabasıyla gezmek veya yerel sanatçılardan birine portrenizi yaptırtmak yer alıyor. Parkta yıllık kitap fuarı ve ücretsiz yaz konserleri gibi çeşitli yıllık etkinlikler düzenlenmektedir.
Detaylı bilgi için;
Adres:Plaza de la Independence, 7, 28009 Madrid, Spain
Reina Sofia Ulusal Müzesi, pop art, minimal sanat ve soyut sanatı kapsayan kalıcı bölümlerle modern ve çağdaş sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Toplamda yaklaşık 20.000 eser bulunmaktadır.<koleksiyonun büyük bir kısmı Picasso, Miro ve Dali gibi çağdaş İspanyol sanatçıların eserlerinden oluşuyor. Müzenin öne çıkanları arasında Guernica ve Mavili Kadın gibi Picasso'nun eserleri yer alıyor. Miro (Portre II) ve Dali'nin (Cadaques'teki Manzaralar) yanı sıra Jose Solana'nın (Café del Pombo'daki Buluşma) ve Francis Bacon'un eserleri de var. Antoni Muntadas, Tapies, Alfonso Ponce de Leon, Ivan Zulueta, Luis Gordillo, Helio Oiticica, Henry Moore, Jose Luis Alexanco, Antonio Saura, Oscar Dominguez, Julio Gonzalez, Juan Gris, Greco, Oyvind Fahlstrom ve Miralda'nın eserlerini görebilirsiniz. Müzede 20. yüzyıl sanatına ayrılmış 10.000'den fazla kitap, 100.000 monografi ve binlerce video, ses kaseti, fotoğraf ve dergiden oluşan bir kütüphane bulunmaktadır. Müze özel etkinliklere ev sahipliği yapıyor, atölye çalışmaları ve etkinlikler düzenliyor.
Detaylı bilgi için;
Adres:C. de Sta. Isabel, 52, Centro, 28012 Madrid, İspanya
Tartışmasız Madrid'in en iyi sanat müzesidir ve 12. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Avrupa sanatı ve özellikle İspanyol sanatı koleksiyonu sayesinde dünyanın en önemli sanat müzelerinden biridir. Müzeye ev sahipliği yapan Villanueva binasının tarihi 1785 yılına kadar uzanıyor. 1819 yılında ise kamu müzesi olarak açılmıştır. Yıllar geçtikçe müze genişletildi ve bitişik binalar satın alındı. Bugün Museo del Prado Kampüsü olarak biliniyor ve Los Jeronimos Kilisesi Manastırı'nı içeriyor. İspanya'nın ulusal sanat müzesinde yaklaşık 7.600 tablo, 1.000 heykel ve 13.000'den fazla çizim, baskı, madalya, dekoratif sanat, tarihi belge ve diğer sanat eserleri bulunuyor. İlk başta koleksiyonun özü kraliyet ailesi tarafından biriktirilen İspanyol sanat eserlerinden oluşuyordu ancak koleksiyon yavaş yavaş genişletildi. Müze koleksiyonunun öne çıkanları arasında çok sayıda Goya tablosu ve Diego, Titian, Peter Paul Rubens, Rembrandt, Botticelli, Van Dyck, Velazquez ve Bosch'un eserleri yer alıyor.Sergideki kaçırılmaması gereken diğer eserler arasında Titian'ın Mulhberg'deki Charles V; Raphael'in La Perla'sı; El Greco'nun Eli Göğsünde Şövalyesi ve Rubens'in Üç Güzelleri. Ayrıca Prado'da Goya'nın Siyah Tabloları; Velazquez'in Papa'nın Berberi; El Greco'nun Masalı ve Mısır'a Uçuş; Bosch'un Dünyevi Zevkler Bahçesi ve Mantegna'nın Meryem Ana'nın Ölümü. Eserler Museo de la Trinidad ve Museo de Arte Moderno'dan getirildi ve koleksiyonun büyük bir kısmı bağışlardan ve satın almalardan geldi. Müzenin birkaç yüzyılı, ülkeyi ve Eski Ustaları kapsayan geniş sanat yelpazesi, burayı dünyanın en iyi sanat müzelerinden biri haline getiriyor.
İpucu:Pek çok ülkede müzeler zaman zaman ücretsiz gezilebilir.Prado ve Madrid müzeleri içinde geçerli.Ücretsiz saatleri kontrol edip ( elbette uzun kuyruklar bekleyeceksiniz) bu saatlerden önce sıraya girerek müzeleri ücretsiz ziyaret edebilirsiniz.Benim de sık sık yaptığım gibi ;)
Detaylı bilgi için;
Adres:Calle Ruiz de Alarcón, 23, 28014 Madrid, İspanya
Futbolseverler Real Madrid'in ana sahası Santiago Bernabeu Stadı'nı görme fırsatını kaçırmak istemeyecektir. Stadyum 1947'den beri varlığını sürdürüyor ancak yıllar içinde yapısında birçok değişiklik yapılmış. Bugün 81.044 seyirci kapasiteli ve ülkenin en büyük 2. futbol stadyumudur. Stadyum, adını Real Madrid'in eski başkanından alıyor.Stadyum, Avrupa Kupası final maçı, UEFA Şampiyonlar Finali, 1964 Avrupa Uluslar Kupası ve 1982 FIFA Dünya Kupası dahil olmak üzere birçok ünlü maça ev sahipliği yaptı.Stadyum içerisinde tüneller, basın odası, soyunma odaları, banklar, saha, VIP loca ve kulüp mağazasına kadar uzanan bir rota izleyerek tur atmak mümkün. Rehbersiz stadyum turu yaptıktan sonra stadyum müzesini ziyaret edebilirsiniz. Burada Real Madrid'in başarıları ve stadyumun tarihi vurgulanıyor. Geniş bir ödül odası bulunmaktadır. Biletleri kapıdan alabileceğiniz için tur rezervasyonu yapmanıza gerek yok ancak o gün maç olup olmadığını görmek için web sitelerine bakmalısınız.
Detaylı bilgi için;
Adres:Av de Concha Espina, 1, 28036 Madrid, İspanya
Tapas denemeden dönme
National Bank of Span'ın genel merkez binası, büyüklüğü ve mimari unsurları nedeniyle Madrid'in ilgi çekici yerlerinden biri. Binanın mimarisi, 19. ve 20. yüzyıl İspanyol mimarisinin tipik tarzını temsil ediyor. Bina, banka sahipleri tarafından tasarlandı ve 1884'ten 1891'e kadar inşa edildi. Paseo del Prado'dan bina girişine kadar uzanan güzel Carrara mermer merdiveni Adolfo Areizaga'nın eseri. Yeni binanın tamamı 2006 yılında binanın 115. yıldönümünde açıldı.Ziyaretçiler binanın ekonomiyle ilgili 350.000'den fazla kitabın bulunduğu kütüphane ve araştırma merkezine girebiliyor. Sadece randevu ile ziyaret edilebilen binanın iç mekanlarını görebilecek kadar şanslı olanlar için duvarlarda Goya, Mengs, Sorolla ve diğerlerinin değerli sanat eserleri bulunmakta. Binanın merkezi konumu sayesinde özel bir gezi gerektirmiyor, şehir merkezinde dolaşırken büyük ihtimalle göreceksiniz.
Detaylı bilgi için;
Adres:
48 Calle de Alcala, 28014 Madrid, İspanya
Madrid Demiryolu Müzesi, Avrupa'nın en büyük demiryoluyla ilgili eser koleksiyonlarından birine sahip. 1880 yılında Gustave Eiffel tarafından tasarlanan Las Delicias istasyonunda ziyaret edilebiliyor. 19. yüzyıldan kalma tarihi tren istasyonu, geniş klasik tren koleksiyonuna mükemmel bir fon oluşturmuş. İstasyonun yüksek tavanı ve doğal gün ışığının içeri girmesine izin veren cam kenarları var.Madrid'in demiryolu mirası, büyük buharlı lokomotiflerin yer aldığı sergilerde takip edilebilir ve ülke genelinde ve Avrupa çapında demiryolu taşımacılığının gelişimi hakkında bilgi edinebilirsiniz. Tren de la Fresa veya Çilek Treni müzenin favorilerinden; Bu tarihi tren İlkbahar ve Sonbahar aylarında Madrid ile Aranjuez arasında çalışmaktadır. Ziyaretçiler, seyahat koşullarının yıllar içinde nasıl değiştiğini görmek için restoran vagonlarının ve yolcu vagonlarının içini görebilirler. Buharlı, elektrikli ve dizel trenler sergileniyor. Aynı alanda Fotoğraf Kütüphanesi, Demiryolu Kütüphanesi, Demiryolu Tarihi Arşivi ve Danışma Odası bulunmaktadır.
Detaylı bilgi için;
Adres:Plaza de las Delicias, 61, 28045, Madrid,İspanya